2 Yaş Sendromuyla Başa Çıkmak İçin 10 İpucu!

Enerjisini boşaltın

Emeklemekten yürümeye geçen ve kas kuvvetinin artması ile beraber hareketliliği keşfeden çocuğunuzun, bundan sonraki süreçte en çok yapmak istediği şeyin özgürce hareket etmek, koşmak ve zıplamak olacağını bilin. 2 yaş döneminin getirdiği saldırganlık ve içinde biriken enerjiyi atmak için duyacağı hareket ihtiyacını kısıtlamayın, aksine daha çok hareketli olmaya teşvik edin ki rahatlasın.

Çocuğunuzu engellemeyin

Engellenme duygusu kendini ifade edebilecek her türlü bilişsel fonksiyona sahip biz yetişkinler için bile baş etmesi zor bir hisken, duygu ve düşüncesini ifade edebilecek donanıma tam sahip olmayan 2 yaş çocuğu için tahammül edilmesi çok güç bir duygu. Bu yüzden kısıtlanmak, engellenmek öfkesini pekiştirirken, “huysuz” diye tanımladığımız davranışlarının artmasına sebep olacağından, temel koruma alanı belirlenmiş bir çerçeve içerisinde özgürleşmesine izin verin.

Öfkesini ifade etmesine olanak tanıyın

Öfke hayat boyu her bireyin zaman zaman hissettiği bir duygu. Öfkeyi sağlıklı ifade edebilmek önemli. “Çocuk bu ne öfkesi” düşüncesinden kaçınarak neye kızdığını kelimeleri yettiğince anlatmasına alan tanımaya özen gösterin. Çocuğunuzun duygularını istediği gibi ifade edebilecek kelime dağarcığına sahip olmadığını unutmayın, kelimelerini tamamlamaya zorlamayın, kendisinin istediği gibi anlatmasına izin verin.

Huzursuzluktan kaçının

Çocuğunuzun her ne kadar saklamaya çalışsanız da duygunuzu hissettiğini ve bundan etkilendiğini unutmayın. Hissettiğiniz negatif duyguları, aile içi huzursuzlukları çocuğunuza yansıtmaktan kaçının.

Bir şeyi yapmaya zorlamayın

Psikolog Sena Sivri “Bu döneme ait en belirgin özellik çocuğunuzun canının istediği şeyi yapıp, istemediğini yapmaması, bu konuda direterek bireyselliğini ön plana çıkarmak istemesi olduğundan onu zorlamayın. O esnada ısrarcı olmayıp bir süre sonra tekrar denemek pozitif sonuçlar verecektir. Gerekçenizi anlayacağı bir üslupla anlatmak burada çok önemli. Yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlamak hiçbir zaman iyi sonuçlar vermeyecektir. İstemediğinde ısrarcı olmamak, yemek, uyku, ilaç verme vs gibi inatlaşıp sizi zorladığı durumlarda bir süre sonra çocuğa gerekçelerini anlatarak ve fikrini alarak tekrar denemek gereklidir” diyor.

Sınırlarınızı belirleyin

Bu dönemin çocuğunuzun bireyselliğini, rüştünü ispat etmeye çalıştığı, “ben de buradayım, bir bireyim” dediği dönem olduğunu unutmamak lazım. Buna alan tanımak ne kadar önemliyse bu alan tanımayı sınırsızlığa çevirmemek de bir o kadar önemli. Sınırları belirli bir çerçevenin içini nasıl boyayacağını çocuğa bıraktığımız yöntem bu dönemle baş etmede en etkilisi.

Kontrol sizde olsun

Hayatı yeni keşfeden, “ben bir bireyim”i ispat etmeye çalışan çocuğunuz aslında birçok şey için size ihtiyaç duyduğunu unutarak kontrolü ele geçirmek ister. Otorite figürünün bilincinde olması ve varlığını hissetmesi bu dönemin sağlıklı gelişimi için gerekli. Çocuğunuza istediği şekilde kendisini ifade edebileceğini ama otorite ve kontrolün sizde olduğunu hissettirin.

‘Hayır’ kelimesini kullanmada seçici davranın

Her şeye hayır demek, ebeveynlerden birinin evet dediğine diğerinin hayır demesi ya da bir sefer evet denilen bir şeye bir sonrakinde hayır denmesi en sık yapılan hatalar. Çocuğun kafasını karıştırıp gerginliğini artıracağından “hayır”larınız net ve tutarlı olsun. Neden ‘hayır’ dediğinizi her seferinde çocuğa özenli bir dille anlatın.

Kendisine zarar vermesine izin vermeyin

Bu dönemde kendini rahat ifade edemeyen çocuklar engellenme hissiyle beraber kendine zarar verebiliyor. O nedenle çocuğun kendisine zarar vermesini engellemek, öfkesini kelimeleri yettiğince, oyun içerisinde ifade etmesini sağlamak, teskin edip sakinleştirmek gerekiyor.

Kendinize de zaman ayırın

Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Psikolog Sena Sivri “Çocuk yetiştirmek her evresinde farklı zorlukları beraberinde getirir. Zaman zaman ebeveynlerin baş etme mekanizmaları hayatın diğer dinamiklerindeki zorluklar devreye girdiğinde yeterli gelmeyebilir. Yeterli ebeveynlik öncelikle kişinin kendi iyilik halini gerektirir. Siz iyi hissederseniz çocuğunuzda da bunun pozitif etkisini gözlemleyeceksinizdir. Kendinize zaman ayırmaya, iyi gelecek hobiler, aktiviteler edinmeye özen gösterin, çocuğun sorumluluğunu paylaşmayı unutmayın” diyor.